Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başı kopan bebek üzerinden İsrail’e yaylım ateşi

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başı kopan bebek üzerinden İsrail’e yaylım ateşi

AK Parti grup toplantısında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son olarak Refah’ta masum sivilleri katleden İsrail‘e ve Netanyahu yönetimine sert sözlerle yüklendi. “GÖRÜNTÜLERE BAKMAYA KALP, CAN DAYANMIYOR” Saldırıda başı kopan bir bebeğin görüntülerine atıfta bulunan Erdoğan, ” İsrail‘in Gazze’de yürüttüğü soykırım, Refah’a yapılan saldırılarla çok daha kanlı bir safhaya girdi. Güya güvenli bölgedeki sivillerin yaşam mücadele […]

AK Parti grup toplantısında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son olarak Refah’ta masum sivilleri katleden İsrail‘e ve Netanyahu yönetimine sert sözlerle yüklendi.

“GÖRÜNTÜLERE BAKMAYA KALP, CAN DAYANMIYOR”

Saldırıda başı kopan bir bebeğin görüntülerine atıfta bulunan Erdoğan, ” İsrail‘in Gazze’de yürüttüğü soykırım, Refah’a yapılan saldırılarla çok daha kanlı bir safhaya girdi. Güya güvenli bölgedeki sivillerin yaşam mücadele verdiği çadırlara düzenlenen saldırıda 45 masum Filistinli şehit edildi. Görüntülere bakmaya kalp, can dayanmıyor. Bir baba, kafası kopmuş bebeğini dünyanın insanlığın vicdanına gösteriyor. 15 bin masum çocuktan ne istediniz? İçinizde insanlıktan kırıntı kalmadı mı? Hiç mi haddiniz yok? İnsanlığa bu kadar mı düşmansınız? Yeryüzünde hiçbir din şu vahşeti meşrulaştıramaz. Masum bir bebeğin kafasını koparmayı, sivillerin yakılarak öldürülmesini hiçbir inanç meşru gösteremez. Dünya kanla beslenen vampir Netanyahu’nun barbarlığını izliyor” ifadelerine yer verdi.

“ABD’DE SOYKIRIMDAN İSRAİL KADAR SORUMLU”

Açıklamasının devamında ABD’ye ve Avrupa ülkelerine de eleştirilerde bulunan Erdoğan, “Ey ABD, bu soykırımdan siz de İsrail kadar sorumlusunuz. Ey Avrupa, İsrail’in bu barbarlığından siz de sorumlusunuz. İsrail’e açık açık destek verdiniz. Gazze’de sadece insanlık, masum yavrular ve bebekler ölmüyor. Gazze’de insanlık ölürken, Avrupa’da demokrasi, basın özgürlüğü, kadın hakları ve çocuk hakları ölüyor. Buradan İslam dünyasına da bir çift sözüm var, ortak bir karar almak için daha neyi bekliyorsunuz?” sorusunu yöneltti.

Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları;

“Aziz milletim, değerli vekil arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. Bizleri takip eden vatandaşlarıma da sevgi ve saygılarımı iletiyorum. Yol ve dava arkadaşlarıma buradan selamlarımı gönderiyorum. İstanbul’un fethinin 571. yılını milletçe idrak ediyoruz. 21 yaşında askeri dehası ile abidevi kişiliği ile, ilmi, cesareti ile İstanbul’u milletimize armağan eden Fatih Sultan Mehmet’i ve ordusunu rahmetle yad ediyoruz. Sultan Fatih, bundan 571 yıl önce İstanbul’u fethederek bir çağı kapatıp yeni bir çağın kapılarını açmıştı. Fetih anlaşılmadan milletimizin Kızılelma ideali anlaşılmaz. Fetih anlaşılmadan gemileri karadan yürüten azim, inanç anlaşılmaz.

“İSTANBUL TÜRK’TÜR, MÜSLÜMANDIR”

Fetih İstanbul’un karanlık bahtını aydınlığa çevirmek demektir. Fethe işgal diyenlerin, İstanbul duvarlarını zulüm 1453 yazıları ile kirletenlerin, fetihten 250 yıl önce şehri istila edip taş üstünde taş bırakmayan haçlı sürülerinden farkı yoktur. İstanbul’un fetih ruhundan koparılmasına göz yummayacağız. İstanbul Türk’tür, Müslümandır. İstanbul’a şehirlerden bir şehir olarak bakmadık. İstanbul bize ecdadın, tüm neferlerinin, şehit ve gazilerin emanetidir. Ayasofya’yı zincirlerinden kurtarıp Fatih’in mirasına uygun şekilde bu şuurla tekrar açtık. Mührümüzü bunun için vurduk. İstanbul’u korumaya kollamaya, güzelleştirmeye devam edeceğiz. Fetihte yer almış gazi ve şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

İSİM VERMEDEN KILIÇDAROĞLU’NA ÇAĞRIDA BULUNDU

Dün 28 mayıs seçimlerinin 1. yıl dönümüydü. Milletimizin tercihine mazhar olarak görevi tekrar üstlendik. Buradan 28 Mayıs’ta rekor oy ile görevi şahsımıza veren aziz milletime en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Sonrasında ifşa olan anlaşmalar ülkemizin nasıl felaketin eşiğinden döndüğünü ortaya koyuyor. Vatan edebiyatı yapanların koltuk uğruna değerlerini nasıl sattıklarını ibretle takip ediyoruz. Ortaya sökülenler buz dağının görünen kısmı. Sinsi ve kirli pazarlıklar suyun altında saklı. Adaylarının bolca vakti varken üzerindeki şüphe bulutlarını temizlemesi önemlidir. Gereksiz tartışmaların içine ülkemizi sürüklemek yerine çıksın soru işaretlerini gidersin. İşaret dili ve imalarla konuşmayı bırakıp her şeyi itiraf etsin. Biz kimin kimi hançerlediği ile ilgilenmedik ama ucundan kan damlayan hançerin milletimizin sırtına saplanmasına da izin vermedik. Milletimizin şahsımıza ve partimize deruhte ettiği mesuliyetin farkındayız. Vatandaşın güvenine layık olmak için koşturmaya devam ediyoruz.

“HÜKÜMETİMİZİN BİR YILLIK KARNESİNİ AÇIKLAYACAĞIZ”

Milletimizin şahsımıza deruhte ettiği ağır mesuliyetin farkındayız. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye’nin birliğinin ve dirliğinin teminatıyız. Farklı tercihte bulunanların da emanetine sıkı sıkıya sahip çıkıyoruz. Etki sahibi bir Türkiye için canla ve başla çalışıyoruz. Pazartesi günü Kabine toplantısı sonrasında inşallah hükümetimizin bir yıllık karnesini kamuoyu ile paylaşacağız. Ne yaptığımızın hesabını millete vereceğiz.

ORTAK KARAR ALMAK İÇİN NEYİ BEKLİYORSUNUZ?

Buradan İslam dünyasına da bir çift sözüm var, ortak bir karar almak için daha neyi bekliyorsunuz? İslam alemi ne zaman Filistinli kardeşlerinin hakkını koruyacak? Vallahi Allah bunun hesabını size, hepimize sorar. İsrail uluslararası hukukun kontrolüne girmeden hiç kimse, hiçbir devlet güvende değildir. Bunu açık açık söylüyorum, buna Türkiye de dahil. Bu barbarlık Gazze ile sınırlı mı zannediyorsunuz? Asla kan içmeye doymayacaklar. İsrail tüm insanlık için, dünya barışı için de bir tehdittir. İsrail şu anda bir başka devletin topraklarını işgal etmektedir. Yaptıklarının bedelini hukuk önünde ödemelidir. İsrail ve onu destekleyenler, bu soykırımın unutulacağını zannediyorlar. Bu soykırım unutulmayacak. Bu vahşet unutulmayacak.

YENİ ANAYASA MESAJI

Türkiye’deki darbeleri, Filistin davasından ayrı düşünülemez. Darbelerin zamanlamasına baktığında Filistin ile dayanışmamızı kırmaya yönelik olduğunu görmüş olursunuz. Mesele sadece Gazze’dir, Filistin’dir. Siyonizmin eli, içerdeki iş birlikçileri ve piyonlarıyla bölgedeki her ülkeyi karıştırmaya çalıştırmaktadır. İşte biz buna “dur” dedik. 15 Temmuz’da milletimizle birlikte direniş göstererek darbeye karşı çıktık. Milli iradetye kastedilmesine , ipootek altına alınmasına müsaade etmeyeceğiz. Menderes, Polatkan ve Zorlu’yu bir kez daha yad ediyoruz. Türkiye’yi darbe mahsulü anayasadan kurtaracağız. Bugüne kadar rotamızı daima milletimiz belirledi. Elitlere değil, halka baktık. Sessiz yığınların sesi olduk. Ne yaptıysa milletimişz için yaptık. Ne başardıysak milletimizin desteğiyle başardık. Bugün de aynı hassasişyetle yolumuza devam ediyoruz edeceğiz.

BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNU: ÖNCELİK SAHİPLENDİRME OLACAK

Türkiye’de 4 milyon civarında sahipsiz köpek olduğu tahmin ediliyor. Resmi rakam 2 milyon. Ama sağlık sayım yapılamadığı için iki katı olduğu tahmin ediliyor. Bununla birlikte kuduz tehdidi de büyüyor. Çok daha acı tablolarla karşılaştık. Bir de şunu çok açık kabul etmemiz lazım. Gelişmiş hiçbir ülkede olmayan bir başıboş köpek sorunumuz var. Bazı ülkeler ülkemize gelecek turistleri uyarmaya başladı. Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalık riski de giderek yükseliyor. Hiçkimse bizim merhametimizi sorgulamasın. Hayvanları koruma kanununu biz çıkardık. Sahipsiz köpek sayısını yakala kısırlaştırk metoduyla çözmek istedik ama olmadı. Şu anda bizim artık bu sorunu köklü bir şekilde çözmemiş şarttır. Bu sorunu çözmüş ülkeleri inceliyoruz. Gerçek şudur. Toğlumun çok büyük bir kesimi sokakların güvenli hale gelmesini istemektedir. Bu çığlığa kayıtsız kalamayız.Sahipsiz köpeklerin sahiplenilmesini istiyoruz. Köpek bakım evi olmayan yerlerde bakımevleri kurulacak. Köpeklerin sahiplenilmesi için kampanyalar yapılacak. Biz istiyoruz ki barınaklara alınan tüm hayvanlar sahiplenilsin. Hayvanseverlerin daha fazla sorumluluk alacağına inanıyorum. Belediyelerin sürece olumlu katkı sağlamasını bekliyoruz. Bunu başarabilirsek bir sonraki adıma gerek kalmayacağını düşünüyoruz.”

Anahtar Kelimeler:
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Musavat Dervişoğlu ile görüşmememiz için hiçbir neden yok Önceki Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Musavat Dervişoğlu ile görüşmememiz için hiçbir neden yok

Aziz Yıldırım'ın 60 bin kişilik stat projesinin görselleri paylaşıldı Sonraki Haber

Aziz Yıldırım'ın 60 bin kişilik stat projesinin görselleri paylaşıldı